BLOGDA ARAYINIZ

BUGÜNKÜ İZLENME

17 Eylül 2011 Cumartesi

LAİK MİSİN MÜSLÜMAN MI?..ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ” DİYE DİYE HEYA MOLA !

..
.

Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” diye diye düştüğümüz haller…
Ya da, laik misin, Müslüman mısın?

1923 Cumhuriyetinin kuruluşunun açıklandığı sırada, TBMM’de ki Mustafa Kemal Atatürk’e; Mecliste üyelerden biri laikliğin ne manaya geldiğini anlayamadığını söyleyince,  Gazi Mustafa Kemal, sinirlenmiş elini kürsüye vurarak , "Adam olmak demektir hocam, adam olmak!" demiştir.

http://ataturkenstitusu.blogspot.com/ ve http://cumhuriyetciulusalhareket.blogspot.com  sayfalarımızda yayında bulunan yazımızı ülkemizin en ciddi ve okunur blog portalı olan “Milliyet Blog”ta da sizlerle paylaşıyorum.

ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ” DİYE DİYE HEYA MOLA !

LAİK MİSİN MÜSLÜMAN MI?..

Müslüman, Hıristiyan, Budist, Süryani, Ermeni, Rum, Yahudi, dinli yahut dinsiz olanlar laik olabilirler mi?

Laik olurlarsa, dinlerinden ötede midirler?

Dinli yahut dinsiz olmakla birlikte yanı sıra laikte olunamaz mı?

Yoksa bal gibi hem laik, hem Müslüman(diğer) olunur mu ?..

Bu konuların son ahkam zadesi başbakandır.

Bu ahkam zade ne acıdır ki, TC’nin %51 inin başbakanıdır.

Ben hem laik hem Müslüman olduğumda ısrarcılığımdan dolayı kendisini başbakanım olarak tanımıyorum. Zaten yukarıyı da Çankaya olarak biliyorum.

Başbakan’ın yıllardır içerisinde büyük bir sıkıntı olan konuda, (Laiklik-Müslümanlık) kamuoyuna Libya’dan yapmış olduğu açıklamaları, öyle sanıyoruz ki kendisinde büyük bir rahatlama yaratmıştır.

Çünkü aidiyeti içerisinde bulunduğu kesime karşı yıllardır bu hususta büyük bir sorumluluk ve suçluluk duygusu taşımakta olduğu kesindir.

Ellerinde büyüyüp, cemaatlerinde okuduğu misyonların elbette ufkunda belirlediği rota ve hedef kesinlikle var olduğu için bu içsel hedefli sıkıntısını (ukdeyi) dilinin altından çıkarttıktan sonra oldukça rahatlamıştır.

Rahatlamıştır çünkü; Artık Türkiye Cumhuriyeti hukuk sistemi nasılsa AKP iktidarının denetimindedir. Hukukla kesinlikle ilgili bir tahsili de olmamasına rağmen, AKP’nin isteğiyle dönemlerdir üst üste “Haşim Kılıç” isimle zevat, TC. Anayasa Mahkemesi’nin başkanıdır. Böyle bir uygulama hiçbir demokratik cumhuriyetle yönetilen ülkede yoktur.

Düşünebiliyor musunuz, tıp fakültesinin başındaki dekanın, ben gibi bir sosyal bilimler uzmanı kişinin olabilmesinde AKP açısından herhangi bir sakınca yoktur.

Ceddin deden, neslim babam…



Erdoğan rahatlamıştır çünkü; Yakın yıllara kadar, Cumhuriyetin ve Atatürkçülüğün teminatı olarak bilinen yahut da öyle algılanan Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde siyasi hegemonya artık varsıllaştırmıştır.

Erdoğan rahatlamıştır çünkü; %51 gibi bir yüzdeleşme ile iktidarını pekiştirmiştir.

Erdoğan rahatlamıştır çünkü; 2011 yılına kadar geçen dört yıllık görev sürecinde “Başkomutanlık” gibi bir söylemi bulunmayan  Abdullah Gül’ün, 30 Ağustos 2011 tarihindeki “Zafer Bayramı”nda ben bu ülkenin Baş komutanıyım, söylemi de gerçekleşmiştir.

Abdullah Gül’ün, askeri üniforma giyerek  o günkü kutlamaları kabul edebileceği yönünde olasılıkları düşünmedik mi düşündük. Böyle bir  görüntüyü gelecek yılın 30 Ağustosunda gördüğünüzde ise hiç şaşırmayın. Kesinlikle denizci yada havacı üniforması karayağız, çemen ekmekle büyümüş bedenine çok da afili duracaktır.

Erdoğan rahatlamıştır çünkü; İktidarlarına karşı TBMM’de hiçbir etken karşı muhalefet gücü yoktur.

Sonuç itibarıyla dört başı mamur durumda bulunan Erdoğan, artık astığım astık, kestiğim kestik diyerek, külhan kişiliğinin de desteğiyle üstelik karşı kıyıdan Üsküdar’a da geçmiş bulunduğundan söylemlerinin ölçülür tartılır bir boyutu bulunmamaktadır.

Çünkü tam anlamıyla yetkili ve yetkide de özgürdür.

Benzeri kişiliği Kenan Evren’de de görmüştük. Atatürk taklitçiliğiyle her gün haberlerde televizyonda karşımıza bir sürpriz ile çıktığı günleri bir çoğunuz anımsarsınız. (Ne-tekim)..

Recep Tayip Erdoğan’ın  söylemlerinin ileriki bir süreçte, Atatürk’ün “NUTUK”u gibi sürekli kayıt altına alındığına kesinlikle inanıyorum.

Erdoğan’ın devlet başkanı olması gerçekleşirse bu söylence kitabını  Türk milletine armağan edeceğini  şimdiden sizlere söylüyorum.

İsmini de ben koyayım istedim.

“Rehberi İlmiye”

Hedefi Türkiye Cumhuriyeti’ni “Türkiye Devleti”ne dönüştürmek ve bu devletinde  birinci devlet başkanı olmak arzusu, Recep Tayyip Erdoğan’ın esas gayesi ve AKP’nin varmak istediği siyasi hedefidir.

Şu süreçlerde de bunlar için bir engel de bulunmamaktadır.

İşte bu açıklanan gerçeklerin ışığında, mühür kimde ise Süleyman’da odur.

Mühür Recep Tayyip’de olduğuna göre de, “Rehberi İlmiye” si ile malumu mevcut hayalimiz olan devletlu iktidarı hezeyanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.

1923 Cumhuriyetinin kuruluşunun açıklandığı sırada, TBMM’de ki Mustafa Kemal Atatürk’e; Mecliste üyelerden biri laikliğin ne manaya geldiğini anlayamadığını söyleyince,  Gazi Mustafa Kemal, sinirlenmiş elini kürsüye vurarak , "Adam olmak demektir hocam, adam olmak!" demiştir.

Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” diye diye düşmedik mi bu hallere ?…

..
.

Prof. Dr. Öner SAMANLI
ANKARA

……
….

SÖZDE DEĞİL ÖZDE, ROZETTE DEĞİL YÜREKTE,
TÜRKİYE VE DÜNYANIN EN KAPSAMLI ATATÜRK SİTESİ
KURUCU EDİTÖRÜ
http://www.ataturksitesi.com

E-İLETİ: ataturkforum@hotmail.com


Yazarın Dipnotu:

Milliyet Blog ve Cumhuriyetçi Ulusal Blog, http://www.ataturkforum.com http://ataturksitesi.com/ , http://www.ataturksitesi.net, http://www.siyasetgundemi.com/, http://cumhuriyetciulusalhareket.blogspot.com/  ile Facebook “ATATÜRK ENSTİTÜSÜ” ve diğer yayın mecralarındaki sayfalarımdaki yazı ve resimlerim içeriğinde değişiklikler yapılmaksızın, yazar ismi ve link verilerek alıntı yapılabilir.
5846 sayılı, FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU Telif Hakları Yasası kapsamındadır.

Yazılarımın tüm telif hakları, “CUMHURİYETÇİ ULUSAL HAREKET” adına, http://www.siyasetgundemi.com/  aittir.




Hiç yorum yok: